Dilbilimin hayatımızdan kopuk bir şey olmadığını göstermek için bazı dil olaylarını özlü bir şekilde ifade eden şiir, vecize, atasözü veya deyimlerden yararlandık. Bu tür unsurlar sayesinde, dilbilimsel teorilerin ayaklarının yere bastığını ve anlatılan konuların havada kalmadığını düşünüyoruz. Edebiyatın ‘sıcak' yüzünün, matematiğe benzetilerek ‘soğuk' diye nitelenen dilbilimde belli oranda kullanılmasının faydalı olduğu inancındayız. Nitekim bu konuda da çok olumlu geribildirimler almaktayız. Ders anlatma üslubuyla hazırlanan kitabın; sade dili, akıcı olduğunu vehmettiğimiz anlatımı, karmaşık olmayan formatı ve kapsayıcı muhtevasıyla dilbilimin rahat anlaşmasına katkıda bulunacağı umuluyor.
Kitap ilk baskısından bu yana her bakımdan gelişme yaşadı. 2013'te yapılan ilk baskı içerik bakımından dar, hacim olarak gayet küçüktü. Başlangıçta farklı bir format düşünüldüğü için ilk baskıda konular oldukça kısa tutulmuştu. Format değişikliğine karar verilince ilâveler yapma ihtiyacı hâsıl oldu. İlâveler neticesinde 2014'teki ikinci baskıda gayet kapsamlı bir genişleme oldu. 2015 yılında yapılan üçüncü baskı, ilk iki baskının olgunlaşmış hâliydi. Üçüncü baskıda bazı düzeltmeler, görseller dâhil küçük çaplı eklemeler ve içindekiler bölümünde çok az bir sıralama değişikliği oldu. 2017'deki dördüncü baskıda gözden geçirmelerin yanında konuları içerik ve örnek takviyesiyle epeyce zenginleştirdik. Güncel bilgi ve örneklerle yenilenen son baskıya kimi konulara birtakım alt başlık ilâvelerinin yanında çeviri bölümünü dâhil ettik. Ana bölümleri numaralandırırken yazı konusunu müstakil bir bölüm hâline getirdik. Dilbilime olan ilginin bir hayli artması ve kıymetli okurların teveccühüyle beşinci baskıya ulaşılmış.