Kapat
0 Ürün
Alışveriş sepetinizde boş.
Kategoriler
    Filtreler
    Preferences
    Ara

    Öbürükler

    Yayınevi : Doğan Kitap
    ISBN :9786256162648
    Sayfa Sayısı :112
    Baskı Sayısı :1
    Ebatlar :13.50 x 19.50
    Basım Yılı :2025
    180,00 ₺
    153,00 ₺
    Tahmini Kargoya Veriliş Zamanı: Stoktan Teslim
    “Kökünden sökülmüş bir ağaca benzetti halini kendi kendine. Toprağından kopmanın mahzun serinliğini duydu o gece, yer döşeğinde.” Fahrettin Bey’in tayiniyle başlayan yolculuk, bizi Anadolu’nun taşrasından alıp metropolün karmaşasına, bir otobüs yolculuğundan bir tren manzarasına taşıyor. Fahrettin Bey ve ailesi, büyük hayallerle çıktıkları bu göçte yalnızca yeni bir hayatla değil, İstanbul’da doğaötesi olaylarla ve köşkün karanlıkta kalan yüzleriyle de karşılaşıyor. Köşkün kuytularında fısıldayan sesler, gecenin bir yarısı uykuları kaçıran ayak sesleri ve hiç beklenmedik anlarda ortaya çıkan öbürküler… Mahir Ünsal Eriş, geçmişle gelecek arasında gidip gelen bir anlatıyla, 60’ların Türkiye’sine ayna tutuyor. Basit bir taşınma hikâyesi, zamanla büyüyerek geçmişin ağırlığını ve kayıpların hüznünü hatırlatan bir deneyime dönüşüyor. Gerilim ve nostalji dolu bu roman, hem taşradan büyük şehre göçen insanların öyküsünü hem de tarihin silinip giden öbür yüzlerini, halının altına, kapının arkasına süpürülen acıklı göç hikayelerini konu alıyor. “Bizim millet unutmaya meraklıdır. Dünya ikiye yarılsa üç gün sonra dünyada olduğunu hatırlamaz.”
    “Kökünden sökülmüş bir ağaca benzetti halini kendi kendine. Toprağından kopmanın mahzun serinliğini duydu o gece, yer döşeğinde.” Fahrettin Bey’in tayiniyle başlayan yolculuk, bizi Anadolu’nun taşrasından alıp metropolün karmaşasına, bir otobüs yolculuğundan bir tren manzarasına taşıyor. Fahrettin Bey ve ailesi, büyük hayallerle çıktıkları bu göçte yalnızca yeni bir hayatla değil, İstanbul’da doğaötesi olaylarla ve köşkün karanlıkta kalan yüzleriyle de karşılaşıyor. Köşkün kuytularında fısıldayan sesler, gecenin bir yarısı uykuları kaçıran ayak sesleri ve hiç beklenmedik anlarda ortaya çıkan öbürküler… Mahir Ünsal Eriş, geçmişle gelecek arasında gidip gelen bir anlatıyla, 60’ların Türkiye’sine ayna tutuyor. Basit bir taşınma hikâyesi, zamanla büyüyerek geçmişin ağırlığını ve kayıpların hüznünü hatırlatan bir deneyime dönüşüyor. Gerilim ve nostalji dolu bu roman, hem taşradan büyük şehre göçen insanların öyküsünü hem de tarihin silinip giden öbür yüzlerini, halının altına, kapının arkasına süpürülen acıklı göç hikayelerini konu alıyor. “Bizim millet unutmaya meraklıdır. Dünya ikiye yarılsa üç gün sonra dünyada olduğunu hatırlamaz.”
    >