Kapat
0 Ürün
Alışveriş sepetinizde boş.
Kategoriler
    Filtreler
    Preferences
    Ara

    Neyzen Tevfik

    Yayınevi : Dorlion Yayınları
    Yazar : Ahmet Seyrek
    ISBN :9786052496176
    Sayfa Sayısı :240
    Baskı Sayısı :1
    Ebatlar :13,50 x 21,00 cm
    Basım Yılı :2019
    198,00 ₺
    138,60 ₺
    Hayat Üç Buçukla Dört Arasındadır. Ya Üç Buçuk Atarsın Ya da Dört Dörtlük Yaşarsın.
    Tahmini Kargoya Veriliş Zamanı: 2-4 iş günü içerisinde tedarik edilip kargoya verilecektir.

    Neyzen Tevfik

    “Orta bir boy, zayıf fakat kuvvetli bir gövde, büyücek bir baş, düzgün bir yüz, güzelim gözlerle manalanan bir yüzü çerçeveleyen kıvırcık mı kıvırcık, gür mü gür, biraz çivi diye kaçan beyaz saçlar... Bu saçlar, bir düşünce denizi gibi türlü kasıntılar geçiren yüzün coşan köprüleriydi sanki. Bu saçlar, o insan düşünceyi temsil eden başa, büyük, eşsiz güzellikte bir taçtı sanki. Neyzen, saçlarından meydana gelen, hiç de yapmacık olmayan gerçek tacını giymiş, sanatkâr avucu, bir sanatkâr parmakları ancak bu kadar düzgün, bu kadar olgun, bu kadar kalem gibi çekilmiş olabilirdi. Ya sesi? Bu ses, bazı kere gürül gürül akar, coşardı. Bazı kere sonu gelmeyecek sanılan bir kükreyişle dönerdi. Bazı kere uzun bir haykırışla kötülüğü lânetlerdi. Bazı kere de süzgün yahut yumuk gözlerle, yukarıya ve ileriye çıkmış kollarla, arkaya doğru, fakat ileri ve yukarı şahlanmış başla, birbirini tamamlayan uzun Ooooo´larla bir hayranlık timsali kesilirdi.”

    Neyzen Tevfik - Abdülbaki Gölpınarlı,

    Vatan Gazetesi

    Kendi yorumunuzu yazın
    • Sadece kayıtlı kullanıcılar yorum yazabilir.
    • Kötü
    • Mükemmel

    Neyzen Tevfik

    “Orta bir boy, zayıf fakat kuvvetli bir gövde, büyücek bir baş, düzgün bir yüz, güzelim gözlerle manalanan bir yüzü çerçeveleyen kıvırcık mı kıvırcık, gür mü gür, biraz çivi diye kaçan beyaz saçlar... Bu saçlar, bir düşünce denizi gibi türlü kasıntılar geçiren yüzün coşan köprüleriydi sanki. Bu saçlar, o insan düşünceyi temsil eden başa, büyük, eşsiz güzellikte bir taçtı sanki. Neyzen, saçlarından meydana gelen, hiç de yapmacık olmayan gerçek tacını giymiş, sanatkâr avucu, bir sanatkâr parmakları ancak bu kadar düzgün, bu kadar olgun, bu kadar kalem gibi çekilmiş olabilirdi. Ya sesi? Bu ses, bazı kere gürül gürül akar, coşardı. Bazı kere sonu gelmeyecek sanılan bir kükreyişle dönerdi. Bazı kere uzun bir haykırışla kötülüğü lânetlerdi. Bazı kere de süzgün yahut yumuk gözlerle, yukarıya ve ileriye çıkmış kollarla, arkaya doğru, fakat ileri ve yukarı şahlanmış başla, birbirini tamamlayan uzun Ooooo´larla bir hayranlık timsali kesilirdi.”

    Neyzen Tevfik - Abdülbaki Gölpınarlı,

    Vatan Gazetesi

    >