Dünya üzerinde daha insanlar yokken ses zerreciği varmış. Her ses zerreciği bir bebek gibi doğar, sonra doğduğu yerin etrafında gezip dolaşır, çevresini dikkatlice süzer, yavaş yavaş olgunlaşır daha sonra da uzaya doğru yükselirmiş. Bazı sesler hemen kaybolup giderken bazı sesler ise binlerce yıl tekrarlana tekrarlana uzayın her köşesinde iz bırakırmış. Ve her ses zerreciği aynı gibi görünse de kar taneleri gibi birbirlerinden farklıymış...
Her acıda, her sevinçte, her kederde, her olayda sesler varmış...
Ve müzik adını vermiş insan, kalbinden geçirdiği tüm bu seslere. Müziğin oyuncuları demiş insan, taa yüreklerin derinliklerine işleyen bu sesleri çıkartan aletlere.
"Müzik Oyuncuları", çalgıları kendi dillerinde size tanıtıyor ve hayatınıza küçük yaşlardan itibaren bir çalgıcının girmesi, dostunuz ve arkdaşınız olması için onları karikatürlerle daha sevimli bir hale getiriyor. Keyifle dostlarımızı tanıyalım mı?
- Doç. Dr. Emel Funda Türkmen