Gözlerini hafiften araladığında küçük bir yatağın içerisinde bulmuştu kendisini. Bu ilk huzurlu uykusuydu. Rüyasında ninesini ve annesini görmüştü. Düşünün bozulmasını istemedi. Gözlerini yeniden kapattığında başucunda bekleyen Recep usta, yanındaki karısına sesleniyordu:“Bir evladımız daha oldu.”Üç basamaklı toprak merdiveni çıkmaya başladığında kalbi daha bir hızlı atmaya başlamıştı. Evin tahta kapısının önüne geldi. Bir heykel gibi duruyordu. Duygulu ve başı hafif önde. Cebinden ucunda sarı ip bulunun anahtarı yavaşça çıkardı adam. Göz ucuyla anahtara baktı. Uzun, büyük bir anahtardı.
Avucunun içini dolduruyordu. Anası hep eteğinin ipine bağlardı. Titreyen elleriyle kaldırdı anahtarı ve buğulu gözlerle anahtarın girdiği deliğe denk getirmeye çalıştı. İlk denemesinde başarısız olmuştu. Derin bir nefes aldı. Burnunu çekti. Gözlerini üç defa açıp kapattı. Göğüs kafesi isteksizce inip kalkıyordu. Kendine hakim olmaya çalıştı. Anahtarı çevirdi. Yazar, yaşamın bir köşesinde kalmış pek az insanın bildiği öyküleri kaleme alıyor. Küçük bir pencereden bakar gibi bakıyor onlarla. Öykülerinde yaşamları tüm sadeliği ile anlatan yazar, Türk Edebiyatına edebi ve kalıcı eserler bırakmayı amaçlıyor.